Filistin Alimler Derneği Başkanı Dr. Nevvaf Tekruri ile Röportaj

-

Sayın Dr. Nawaf Takrouri Kardeşim, öncelikle Filistin Alimler Derneği Üyelik ve Şubeler Dairesi adına hoş geldiniz diyor, bu röportajı sizinle yapmaktan mutluluk duyuyoruz.

Saygıdeğer kişinizin kimlik kartını vermenizi rica ederiz:

Adı: Nawaf Hayel Rabah Takuri, Hukukta Doktora, mevcut pozisyon: üniversite profesörü, şu anki ikamet yeri: Türkiye - İstanbul.

1965 yılında Filistin'in Nablus ilçesine bağlı Taluza köyünde doğdum, ilkokulu köyde, ortaokulu Nablus'ta İslam Okulu'nda okudum ve Hebron Üniversitesi'nde lisans ve yüksek lisansımı Ürdün Üniversitesi'nde, yüksek lisansımı da Ürdün Üniversitesi'nde tamamladım. Şam Üniversitesi'nden doktora yaptım ve Filistin içinde ve dışında birçok üniversitede ders verdim ve Filistin'den ayrılmadan önce Filistin Alimler Derneği'nin kurucu üyesi, Filistin Alimler Konseyi'nin kurucu üyesi ve bir dizi yazarın yazarıydım. “İşgal Altındaki Topraklarda Yahudilerle Siyasi Anlaşma Hükümleri” başlıklı bir doktora tezi gibi, çoğu Filistin meselesiyle ilgili olan bilimsel araştırma ve kitapların sayısı. Ve “Allah Yolunda Parayla Cihad”, “Dönüş Hakkının Meşru Kökeni” ve “Hukuk Terazisinde Şehadet İşlemleri” kitabı. Köklü ve kışkırtıcı birçok konferansa, özellikle Filistin davasıyla ilgili olanlara katıldı. Halen bu oturumda ve önceki iki oturumda Uluslararası Müslüman Alimler Birliği Mütevelli Heyeti üyesidir.

Soru: Mescid-i Aksa, Kudüs ve Filistin'e yönelik çaba ve faaliyetlerinizi bize bildirmenizi rica ederiz.

Kudüs ve Filistin'e yönelik çabalarımızdan bahsetmek zor; Alimleri harekete geçirmek ve ümmetin evlatlarını bu haklı davaya seferber etmek için bütün hayatımı bu gayeye adamayı kendime vazife saydığımdan ve Mescid-i Aksa'ya karşı büyük bir eksiklik hissediyorum. Mübarek'in iki cami (İki Mescid-i Haram) ve hükümlerinin yanı sıra Filistin meselesi ve ona karşı alimlerin görevleri hakkında onlarca konferans ve seminer sunması. Bizden hala çok şey isteniyor ve görevimizi yerine getirdiğimizi söyleyemeyiz, aksine yapmaya çalışıyoruz.

Soru: Bazı ülkelerde yerel ve küresel mali krizlerin varlığı ile Müslümanların ailelerinin ve komşularının mali ve manevi rahatlamasına gitmeleri şart mı? Yoksa Filistin halkına yardım etmek ve kutsal yerleri desteklemek mi gerekiyor? Öncelikler nelerdir ve kontrolleri nelerdir?

Bana göre iki mesele arasında bir çelişki yoktur ve aralarında bir denklik olmalıdır. Milletin sorunları çok önemlidir. Şüphesiz bu meselelerin başında Kudüs ve Filistin meselesi gelmektedir ve her Müslümanın elinde bir hak vardır. Elbette bir Müslüman ailesine, vatanına, ailesine ve komşularına karşı yükümlülüklerini yerine getirirken, onun mali, savunuculuk, kışkırtıcı ve etkili programında Mescid-i Aksa, Kudüs ve Filistin yer almalıdır; Filistin'e verilen destek ile Müslümanların ve ülkelerinin davalarına verilen yerel destek arasında bir çelişki yoktur. Müslüman, getirdiğinden ailesine, millî ve bölgesel davaya bir pay ayırdığı gibi, her Müslümanın davası olan bu mübarek davaya da bir pay ayırır. Gerçek şu ki, bütün meseleler mahallî mahiyettedir ve bir zümreye mahsustur.Kudüs meselesi ise geneldir ve bütün Müslümanlara mahsustur, yani her insan, her fert, her hayırsever ve her hayır vardır. kişi yurduyla ilgili meselelerini fasıl yapar, Kudüs meselesini fasıl yapar ve kendisini bununla ilgili zanneder.

Soru: Uzaktan eğitim yayıldı ve dünyada yerini aldı.Filistinli bilim adamları bu teknolojilere nasıl yatırım yapıyorlar? Filistin davasını desteklemek için en uygun yatırım için ipuçlarınız nelerdir?

Filistin Alimler Derneği'nde bu imkanları bir şekilde yatırmaya çalışıyoruz.Belki de bu kutlu davayı desteklemek için forumlarda, seminerlerde ve etkinliklerde “Zoom” uygulamasını ilk yatırım yapan kurumlardan biriydik ve inanıyorum ki Bu imkanları haberleşmeye yatırmak sadece Filistin âlimlerinin değil, milletin bütün âlimlerinin vazifesidir. Kendisinden uzaktakileri bu konuda bilgilendirmek için uçuş, zaman ve seyahat maliyetine ihtiyaç duyuyordu ve bugün dünya, ne kadar uzağa götürürsek götürelim, kendi evindeyken birçok partiye, birçok Müslüman ve gayrimüslimlere hitap edebiliyor. ev ve bu sorumluluğu ikiye katlıyor Filistin Alimler Derneği olarak, 1700'den fazla öğrencinin kayıtlı olduğu Mi'raj Al-Ulama programı da dahil olmak üzere bir dizi bilimsel program başlattık, davanın içtihatlarında bir yüksek lisans programı ve bu iki program da uzaktan eğitim alıyor, 35 öğrenci kayıt yaptırdı, yani bu, özel etkileri nedeniyle doğrudan toplantıların yerine geçmese de artırmamız gereken bir yatırım. Doğrudan eğitim ve doğrudan teşvik daha büyük bir etkiye sahiptir, ancak bu bir yatırımdır.